Cinsel istismarın tanımı ile başlayacak olursak; bireyin başkaları tarafından cinsel olarak kötüye kullanılması, suistimal edilmesi, rızası olmamasına rağmen başka kişilerin cinsel istek ve yönelimlerine hedef olma durumlarını ifade eder. Çocuk ve ergenler için de bir tanım yapmamız gerekirse; fiziksel ve duygusal açıdan gelişimini tam olarak tamamlayamamış çocuk ve ergenlerin anlamını kavrayamadığı cinsel faaliyetlere katılma durumudur. Dünya üzerinde yüz çocuktan yirmisi cinsel istismara maruz kalmaktadır. Bu yüz istismardan yalnızca on beşi bildirildiği için normalde gerçek rakamların daha fazla olduğu görüşü vardır. Bu durum toplumu bütünüyle ilgilendiren bir husustur. O sebeple bu konuya tüm insanların hakim olması sağlanmalıdır. Taciz ve istismar olaylarının genelde yabancı çevreden yapıldığına dair genel bir görüş vardır fakat tam aksine çocuğun yakın çevresi tarafından yapılan istismarlarla çok daha sık karşılaşılmaktadır. Çocukların yaşadıkları bu olayları anlatması oldukça zor olmaktadır. Çünkü bu tarz olaylar istismara uğrayan tarafı bile bu suçu gizlemeye yönlendirir. Çocuklar belki önceden tanıdığı belki hiç tanımadığı bu davranışlarla karşı karşıya kaldıklarında ortada yanlış bir şey olduğu hissini fazlasıyla yaşamaktadırlar. Genel olarak yaşanılan bu olayları kelimelere dökmekte zorlandıklarından davranışlarıyla ortaya koyarlar. Ortaya koyulan davranışların çoğu da davranış problemi olarak karşımıza çıkar.
İstismarın fiziksel belirtileri nelerdir diye bakacak olursak :
-uyku sorunları, karanlıktan korkma
-çok fazla mastürbasyon yapma
-soyunmaktan ve dokunulmaktan kaçınma
-aşırı tetikte olma hali
-parmak emme, alt ıslatma/kaka kaçırma
-nedensiz ağrılar, depresyon
-yetişkinlerin cinsel davranışlarını taklit etme
-kendi bedeninden tiksinti duyma
Duygusal ve davranışsal belirtileri ise:
-özgüven eksikliği, suçluluk duygusu, içe kapanma
-okul başarısı ve ilgisinde azalma
-evden kaçma, kendine zarar verme
-intihar girişimleri
-takıntı durumları
-kaygı ve fobiler
-aşırı ağlama
-saldırganlık
-arkadaşsız kalmak
Unutmamalıyız ki çocuklar çoğunlukla durumu saklamaktadır. Bir başkası üzerinden kendi yaşadıklarını anlatabilirler. Cinsel istismarların genel olarak fark edilmesi tesadüfen olduğu için çocuklarla olan ilişki ve iletişimin kuvvetli olması, çocuğun anne ve babasına güven duyması, onlara her şeyi korkmadan anlatabilmesi gerekir. Arkadaşlarını iyi tanımalı, onlarla da iletişim halinde olmalıyız. Zamanlarını kimlerle geçirdiklerini takip etmeliyiz. Aramızda sır saklamamanız gerektiğini öğretmeli ve kesinlikle “bu aramızda sır” şeklinde ifadeler kullanmamalıyız. Özel bölgelerinin olduğunu fark ettirmeli ve bu bölgelere kimsenin dokunamayacağını bilmesini sağlamalıyız. Onlara “hayır” demesini öğretmeli ve istemediği bir durumla karşı karşıya kaldığında “hayır bunu istemiyorum” diyebilmesini buna rağmen istemediği şey devam ediyorsa çığlık atıp, bağırabileceğini anlatmalıyız. Şüpheli durumlarda istismarcı kim olursa olsun sessiz kalınmamalı ve ilgili kurumlara başvurulmalıdır. Başvurulacak yerler ise: Çocuk izlem merkezleri (ÇİM), il sosyal hizmetler müdürlükleri, polis merkezleri, sağlık kuruluşları, alo 183 aile.
Uzman Klinik Psikolog Hande DURUKAN