Çocuk istismarı nedir?
“0-18 yaş grubundaki çocuğun kendisine bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından zarar verici olan, kaza-dışı ve önlenebilir bir davranışa maruz kalması çocuk istismarıdır. Bunun çocuğun fiziksel, psikososyal gelişimini engelleyen, gerçekleştiği toplumun kültür değerleri dışında kalan ve uzmanı tarafından da istismar olarak kabul edilen bir davranış olması gerekmektedir.” Dünya Çocuk Hakları Örgütü’nün tanımlamasıdır.
Türkiye’de 2011 yılında tespit edilen araştırma verilerine göre;
Türkiye’nin en kalabalık ili İstanbul’da 2011 yılında bin 486 tecavüz, 2 bin 488 çocuk istismarı, 2 bin 223 taciz davası açıldı. Açılan davalar temel alındığında İstanbul’u tecavüzde İzmir (568) çocuk istismarında Ankara (1162) izledi. Taciz davasında da İzmir, İstanbul’un ardından 901 davayla ikinci sırayı aldı. Akdeniz Bölgesi’nin önemli kentlerinden Adana’da 461 tecavüz, 656 çocuk istismarı ve 291 taciz davası açıldı. Bölgenin bir diğer önemli kenti Antalya 432 tecavüz, 548 çocuk istismarı, 473 taciz davasıyla öne çıktı. Gaziantep 558, Bursa 545, Mersin de 500 çocuk istismarı davasıyla bu haritanın önemli kentleri arasında yer aldı. Kayseri de utanç haritasında şu verilerle girdi: Tecavüz davası (263), çocuk istismarı davası (374), taciz davası (273).
Tunceli’de 2011 yılında 3 tecavüz, 5 çocuk istismarı, 3 taciz davası açıldı. Türkiye’nin muhafazakâr illeri arasında gösterilen Konya, 609 çocuk istismarı davasıyla ilk 5 il arasında yer aldı. Konya 354 tecavüz ve 438 taciz davasıyla da öne çıktı. Karadeniz’in önemli kentlerinden Samsun’da ise 418 çocuk istismarı davası açıldı. Güneydoğu bölgesinin en büyük kenti Diyarbakır’a ait veriler ise şöyle: Tecavüz davası: 92, çocuk istismarı davası: 193, taciz davası: 75.
İstismarın türleri:
· Fiziksel istismar: çocuğun maruz kaldığı; vurma, sarsma, fırlatıp atma, yakma, zehirleme, ısırma gibi durumlardır.
· Cinsel istismar: çocuğu; özel bölgelerine dokunma, tecavüz, ensest, fuhuş gibi cinsel ilişkiye zorlama, pornografik film, yaşına uygun olmayacak şekilde cinsel söylemlere ve mesajlara maruz kalması gibi.
· Duygusal istismar: çocuğu; reddetme, taciz etme, aşağılama, düşmanca tutumlara maruz bırakma, bağırma eleştirme, benliğine ve saygınlığına tehdit oluşturma ve benzeri durumlar.
· İhmal: temel gereksinimleri olan beslenme, sağlık, giyim, barınma, tıbbi tedavi, sağlıklı yaşam koşulları gibi durumlardan yoksun bırakmayı içermektedir.
İstismarın şu veya bu şekilde bütün türleri çocuk üzerinde kısa ya da uzun vadede hasarlara sebebiyet verir. Bazı çocuklarda gözle görülen etkiler, bazı çocuklarda da gözle görülebilen izlere rastlanmayabilir. Çocuğun yaşı ne kadar küçükse; istismar karşısında o denli savunmasızdır.
Siz ebeveynlerinin çocuklara öğretecekleri, çocukların kendilerini korumalarını öğrenmelerini sağlayacaktır. En büyük rol annelere düşmektedir. Çocuğuyla ilk bağı kuran annedir. Ve çocuklar koşulsuz şartsız ebeveynlerinin ağızlarından çıkana inanmaktadır. Sizlerden gelen doğru öğretiler çocuklarınızın hayatında çok önemli yer tutacaktır.
Gözümüz görmek istemese, kulağımız işitmek istemese bile genel olarak çocuklar öncelikle en yakınlarından istismara uğramaktadırlar. Bu birey ailenin herhangi bir ferdi olabilmektedir. Bu kişilerin yanı sıra dış çevredeki bireylerde etkili rol oynayabilirler. Başta evde olmak üzere, okulda da alacağı eğitim çok önemli olacaktır.
İstismar, her ne kadar üstü örtülmeye çalışılsa da toplumumuzun kanayan yarasıdır. İstismarın sonuçları çok ciddidir. Bir kaçını söylemek gerekirse;
Korku, utanç, yetersizlik duygusu, güvende hissetmeme, içe kapanma, aşırı itaat, düşük benlik saygısı, yaralanmalar ve ölümler gibi…
Lütfen çekinmeden, saklamadan çocuğunuzun çocukluğu ve geleceği için sağlıklı bir birey olabilmesi adına bu gibi durumlarla karşılaştığınızda uzmanlardan yardım istemekten çekinmeyiniz. Çocuklarımız geleceğimiz.
Psikolog Feza OKTAY