Anksiyete (kaygı bozukluğu) ; genel olarak gelecekle alakalı olmaktadır. Kaygı ve endişe dozuna göre normal ya da anormal olarak kabul görmektedir. Dünya kontrol edemeyeceğimiz kadar büyüktür. Fakat bazı insanlar kontrol edebilmek isterler. Güçleri yetsin, elleri erişsin isterler. Bunu gerçekleştiremedikleri zaman da kaygılanmaya başlarlar.
“Gelecek” kaygısı en temel kaygılardandır. Çünkü geleceği kontrol edemeyiz. Ya şu olursa ya bu olursa düşüncesiyle birey kaygı seviyesini yükseltmiş olur. Kaygının akılcı bir yanı yoktur. Yetiştirilme tarzı, güven duygusu, etrafta ne gördüğümüz, ebeveynlerle olan ilişkiler vb. gibi durumlar karşısında hayata bakış açımız değişir. Birey sadece kendi hayatını değil etrafındaki bireylerin de hayatlarına erişerek, rahatsız olmalarına sebep olurlar.
Özellikle çocuk yetiştirilirken söylenilen sözler; “koşma düşersin.” “yapma bir yerini çarparsın.” gibi, daha küçük yaşlarda kaygı ile tanışma meydana gelir. Olumsuzlukların aşılandığı çocuk yaşlardan sonra yetişkinlikte, çocuk her yerden tehlike işaretleri alır. Kaygı bozukluğu tehlike işaretlerini daha çok gören insanlarda ortaya çıkmaktadır. Sonu olmayan kaygı bozukluğu yaşayan insanlara hayatlarını kendileri zorlaştırırlar.
Örneklendirmek gerekirse; çok sevdiğiniz bir dostunuzu yıllardır görmüyorsunuz. Kendisi başka bir şehirde ikamet ediyor. Sizi davet etti ve uçakla gitmeniz gerekli. Uçağa bindiğinizde ne düşünürsünüz? İşte can alıcı soru bu. Genellikle iki tür cevap verilmektedir.
1. Arkadaşıma ne alsam? Küçük bir hediye götürebilirim ya da uçaktan inince mi bir şeyler baksam? Beni kim karşılayacak? Bunca yıl sonra birbirimizi tanıyabilecek miyiz?
2. Bu uçak acaba nasıl kalkış yapacak? Havada bir şey yaşamasak bari. Ya motora kuş kaçarsa. Sağ salim inebilecek miyiz?
Ve daha bir çok şey..
İşte bu verilen örnekteki 1. Durum herhangi bir kaygı yaşamayan ya da sağlıklı diye kabul ettiğimiz bireylerin yaşadığı durumdur. Öte yandan 2. Durum ise; kaygıyı yoğun yaşayan, hiç yoktan kendisini kaygı yoğunluğunun içine bırakması durumudur.
Tabi ki her zaman tablo böyle olmayabilir. Bireyin geçmiş yaşantısına bağlı olarak da kaygılar yükselebilmektedir. Yapılabilecek en olumlu durum, bir uzmandan yardım almak ve sorunun ortadan kaldırılmasını sağlayabilmektir.
Psikolog Feza OKTAY