İnsanların en çok etkilendikleri konulardan biri sevilen birinin ölümü ardından yaşanan hüzün, üzüntü ve buna bağlı olarak ölüm korkusudur.
Travmalarda kişiler yaşanılan olumsuz bir olayı bedeninin bütünlüğüne, kendi yaşamına, sevdiklerine tehdit olarak algılamaktadır. Bireyin inanç sistemine karşı tehdit olarak hissettiği durumlarda da travmadan söz edilebilir. Bir çocuk için anne babasının boşanması, ağır bir ameliyat, trafik kazası geçirmek, sevilen ve yakın birinin kaybı, şiddete ve tacize uğramak veya doğal afetler yaşamak travma sebebi olabilir.
Geçirilen travmalardan sonra hissedilen üzüntü, korku, kendini suçlama duyguları zamanla yerini kabule bırakır.
Bazen bireyler travma sonrasını atlatmakta zorlanır bir yerde takılıp kalabilirler. Bu durumlarda aile içindeki diğer üyeler de etkilenmiş olacağından aile danışmanlığı bu sürecin sağlıklı bir şekilde atlatılmasını sağlamak üzere çalışmalar yapar.